Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Şentop’tan Açıklama
Meclis Başkanı Mustafa Şentop, başörtüsüne ilişkin anayasa değişikliği teklifine ilişkin, “Asıl mesele sorunun çözümü. Meclis çatısı altında çözülürse herkesi sevindirir. Buna gerek yok. Yeniden referanduma sunulmak üzere.” söz konusu.
Şentop katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun anayasa değişikliği çağrısına ilişkin bir soru üzerine Şentop, görev süresi boyunca Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin yasal iş yapma yetkisine sahip olduğunu hatırlattı.
Şentop, TBMM’nin 400’ün üzerinde oyla anayasa değişikliği yapabileceğini ancak bu yasama yılında görüşme ve tartışmalar dikkate alındığında zaman alabileceği için bunu yakalamanın kolay olmayacağını kaydetti.
“Referanduma gitmeden anayasaya göre başörtüsü değişikliği mümkün mü?” sorusuna Şentop, “Mümkün görüyorum. 400’den fazla oyla böyle bir değişiklik Meclis’ten geçebilir.” o cevapladı.
Başörtüsüyle ilgili tartışmaları hatırlatan Şentop, Meclis’te başörtüsüyle ilgili aslında bir gündem olmadığını ancak Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüyle ilgili yasal düzenleme önerisinin konuyu gündeme getirdiğini söyledi.
Sorunun kalıcı olarak çözülmesinden yana bir ittifak olduğuna dikkati çeken Şentop, sorunun yasayla çözülmesi için daha önce bir yasa çıkarıldığını ancak Anayasa Mahkemesi’nin düzenlemeyi iptal ettiğini hatırlattı. Meclis Başkanı Şentop şöyle devam etti:
“Sorunun analizi kanunla denendi ama çözülemedi. Tekrar kanunla yapılsın demek yanlış olur. Üstelik kanunla bir hak tanıdığınızda bunu ortadan kaldırmak da mümkün. başka bir kanunla doğru.Dolayısıyla ‘kalıcı olarak çözelim’ denilirse bu anayasa değişikliği ile yapılabilecek bir şeydir.Bu bahis kalıcıdır.İncelenebilir.Bu Meclisten geçer diye düşünüyorum.Asıl mesele bu. Mesele sorunun çözümü. Meclis çatısı altında çıkması herkesi memnun edecek. Tekrar halkoyuna sunulmasına gerek yok.”
“Anayasa’ya göre böyle bir sakınca yok”
Başörtüsüne ilişkin anayasa değişikliği teklifini imzalamasıyla ilgili tartışmalara da değinen Şentop, daha önce Yassıada davalarının hukuki desteğinin kaldırılmasını içeren yasa tasarısını imzaladığını ancak herhangi bir tartışma yaşanmadığını söyledi.
Şentop, eski Meclis Başkanlarından Mustafa Kalemli, Hikmet Çetin, Hüsamettin Cindoruk, Bülent Arınç ve Cemil Çiçek gibi siyasetçilerin de görevleri sırasında anayasa değişikliği veya kanun tekliflerine imza attığını ancak herhangi bir tartışma yaşanmadığını vurguladı.
Meclis Başkanlarının kanun değişikliği teklifine imza atamayacağı konusunda Anayasa’da bir kısıtlama bulunmadığına işaret eden Şentop, “Şu anda meclisimizde 580’in üzerinde milletvekilimiz var. Ben bu arkadaşların her birinin istediği bir çerçeveyi takip etmek zorunda değilim. düşünür, hayal eder “Anayasaya uymak zorundayım. Anayasaya göre böyle bir engel yok.” dedi.
-“Gizli bir başörtüsü nefreti”
Şentop, başörtüsüne ilişkin anayasa değişikliği teklifini imzalamasının Anayasa’ya, İçtüzüğe ve Meclis uygulamalarına uygun olduğunu belirterek, “Neyin farklı olduğuna baktığımda şimdi neden itiraz ediliyor? , aklıma gelen tek şey başörtüsü çünkü bence bu bir iç başörtüsü düşmanlığı, İslami bence maliyet ve sembol düşmanlığının bir tezahürü.Başka bir durum yok, ben böyle yorumluyorum. ” değerlendirmesini yaptı.
Şentop, seçimlerin ertelenmesine ilişkin bir başka soruyu yanıtlarken, erken seçim kararının hem Cumhurbaşkanı hem de TBMM tarafından alınabileceğini ve bu konunun yasalarda açıkça belirtildiğini söyledi.
Şentop, “Seçimleri ertelemek mümkün mü?” sorusuna, “Siyasi açıdan baktığınız zaman erken seçimden bahsetmek mümkün değil. Yani seçimlerin bir iki ay ileri alınması siyasi olarak ‘erken seçim’ olarak değerlendirilemez, hukuken ‘erken seçim’ olarak değerlendirilebilir. , teknik olarak erken seçim denilebilir. İster bir gün önce yapsın, ister bir hafta önce yapsın erken. Bunu verecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi veya Cumhurbaşkanımızdır. Haziran ayı sayılabilir, hac mevsimi başlıyor. Hacca giden insanlarımız var. Sayıları önemli bir miktara ulaşıyor. Belki bu açıdan da değerlendirilebilir.” yanıtını verdi.
-“Avukat olmayanlar bunu daha çok tartışıyor”
Şentop, “Kılıçdaroğlu, Sayın Erdoğan’a atıfta bulunarak, ‘Seçimi kaybedeceğini anlarsa o zaman ‘Seçime girecektim ama YSK izin vermedi’ diyecek. YSK’nın böyle bir yetkisi var mı sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“Bir hukukçu olarak bir şeyi değerlendirebilmek için hukuken değerli olması gerekir. ‘Saçmalık yorum kabul etmez’ diye bir söz var. Hukuki yorumlama tekniği esas alınmalı.Bu konu daha önce defalarca gündeme geldi.Cumhurbaşkanımızın yeniden seçilmesinin önünde hukuki bir engel yok bu çok açık.Konuyla ilgili uzun akademik bir yazı yazdım. biraz daha eklemelerle kitaplaşacak bir kitap yazı yani kitap yazdım diyebilirim ben anayasa komisyonu başkanı olduğum dönemdeki tartışmaları bilirim raporu da var pano.”
Şentop, Anayasa’nın Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin 101’inci maddesinin tamamen değiştiğini, yeni 101’inci maddesinin eski maddeyi yürürlükten kaldırdığını, yeni yönetmeliğe göre Cumhurbaşkanı’nın iki kez seçilebileceğini bildirdi.
Yeni düzenlemeyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday gösterilebileceğinin altını çizen Şentop, “Bunu hukuken tartışmanın bir anlamı yok. Bunu hukukçu olmayanlar daha çok tartışıyor ya da unsurun yenilendiğini tam olarak bilmeyenler konuşuyor. , araştırmadan konuş yani cahilce konuş. söz konusu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “İstanbul seçimlerinin yenilenmesi” çağrısının sorusuna yanıt veren Şentop, “Bildiğim kadarıyla gelişigüzel bir ilde ya da büyükşehirde yerel seçimlerin yenilenmesi söz konusu değil. görevinden ayrılır, belediye meclisinde onun yerine lider seçilir.Anayasaya göre seçimler 5 yılda bir yapılır.Meclis seçimlerinin yenilenmesinden ilham alabilirler ama bu başka bir şey.Açık hükümler var. Bu meselede.” söz konusu.
Şentop, bir soru üzerine İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın yılbaşı tebrik kartının siyasi mesaj içerdiği için TBMM matbaasında basılmadığı haberini de değerlendirdi.
Meclis’te çalışma tüzüğüne dayalı bir sistem olduğunu hatırlatan Şentop, bahislerde yılbaşı, bayram tebrikleri, kartvizitler gibi bazı kuralların olduğunu hatırlatarak, bu kartların TBMM matbaasında basıldığına dikkat çekti. Şentop, kişisel propaganda ve reklam konusunda kısıtlamalar olduğunu ve bugüne kadar bunlara uyulduğunu belirtti.
İlgili mevzuatın 2014 yılında belirlendiğini hatırlatan Meclis Başkanı Şentop, şunları söyledi:
“Bu arkadaşımız bu dönemde 66 talepte bulundu, üç tanesinden kendisi vazgeçti. Taleplerinin tamamı sorunsuz ve tartışmasız karşılandı. Farklı parti vekillerinden gelen ve mevzuata uymayan talepler kabul edilmedi. bire bir Bu arkadaşımız kendine ayrıcalık istiyor 8 yıldır kimseden ayrıcalık istiyor bana yapılmayanı yap diyor kimsenin yapmaya hakkı yok Böyle bir talep var. Herkes Meclis’teki işleyiş ve kurallara uymak zorunda. Daha önce kanuna aykırı bazı sözler konulmasını isteyenler oldu. Gereken ret verildi. “Kimse özel muamele isteyemez, onun için bir ayrıcalık, Meclisin uygulama ve kurallarına aykırıdır. Bu çok uygunsuz.”
“Anayasa değişikliği değil, yeni anayasa tartışılmalı”
Altı Masa’nın anayasa değişikliği önerilerinin sorulması üzerine Şentop, “Türkiye artık anayasa değişikliğini değil, yeni anayasayı konuşmalı. Bütüncül, yani ideoloji ve paradigma içeren bir metinden bahsediyorum” dedi. o cevapladı.
Darbe anayasasında bugüne kadar çok ciddi iyileştirmeler yapıldığını kaydeden Şentop, 6’lı masanın önerdiği değişiklik paketini okuduğunu vurgulayarak, “hükümet sistemini değiştirelim, geri dönelim” yaklaşımını görmediğini vurguladı. eskiye” doğru. Şentop, “Parlamenter sistemi vurgularken, cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiği yarı başkanlık sistemine dayalı bir sistem önermek garip geliyor.” değerlendirmesini yaptı.
Şentop, terör örgütü PKK’nın Fransa’daki eylemlerinin sorulması üzerine şunları söyledi:
“Bu çok normal, terör örgütü hedeflerine ulaşmak için eylemlerini sürdürüyor. Türkiye’ye karşı terör örgütlerini beslediklerini ve desteklediklerini biliyoruz. Fransa ve Avrupa ülkeleri PKK’yı resmen terör örgütü olarak tanıyor. Ancak örtülü göz yumuyorlar.” Fransa, İngiltere, Almanya ve Avrupa’da bu ülkelerde bu örgütün kayıplar vermesi kaçınılmazdır. Bunu muhatabıma Fransa’dayken uluslararası toplantılar vesilesiyle dile getirdim.”